17 Eylül 2020 Perşembe

"Bahçeli TTB kapatılsın çağrısı yaptı" haberi üzerine yorum

 

     YORUM

Bugün Devlet Bahçeli “TTB’nin insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklediğini bildirerek sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliğinin derhal ve gecikmeksizin kapatılması, yöneticileri ile ilgili ise adli işlem yapılması çağrısında bulundu.”

Bilindiği gibi TTB’nin sağlık sistemi ve koronavirüsle mücadele konusunda görüşleri DSÖ ve devletin resmi görüşünden farklı değildir. TTB ve  TO hükümeti koronavirüs mücadelesinde TO ve TTB görüşlerini dinlemediği, hekimlerin çok fazla yük altında olduğunu ve bu durumun takdir edilmediği; canla başla çalışan ve hayatını kaybeden hekimlere bunun ödülü olarak ek ödemelerin yapılmadığı gibi konularda eleştirmektedir. Bu protesto doğrudan TTB yönetimi vasıtası ile değil tabip odaları vasıtası ile yapılmaktadır. Protestolar

            “#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz” sloganı ile yürütülmektedir.

Koronavirüs ile mücadeleler DSÖ’nün talimatları doğrultusunda uygulanmaktadır. Her ülkede uygulanan tedbirler aşağı yukarı birbirinin aynıdır. Bunlar: “maske tak, sosyal mesafe ve evde kal” şeklinde özetlenebilir. Virüsün her türlü delik ve maskeden geçebilecek boyutta ve nerede ise ağırlıksız olduğu göz önüne alındığında bu önlemlerin bir anlamının olmadığı açıktır. Bulaşmayı önleyecek etkili bir aşı ve ilacı da yoktur. İyileşen kendi kendine iyileşmektedir. İyileştirme amasıyla yapılan tedaviler iatrojenik komplikasyon ve ölümleri arttırmaktadır. Bu salgın vesilesi ile hiçbir ülkede sokağa çıkma yasağı veya 65 yaş üstünün sokağa çıkma yasağı gibi bir yasak uygulanmamıştır. Virüs hastalığı, bizzat Sağlık Bakanının da açıkladığı gibi on  kişiden sekizinde belirtisiz geçirilmektedir. Zaturriye oranı da % 7’dir. Koronavirüsler milyarlarca yıldan bu yana var olan ve bundan sonra da mutasyonlarla var olacak bir virüstür. Hastalık da hiçbir şekilde eradike (sıfırlanma) edilemeyecek ve endemik olarak görülmeye devam edecektir. Yıllar geçtikçe bu daha iyi anlaşılacaktır.

Sağlık Bakanlığının Devlet Hastaneleri bu sözde sahte koronapandemisi olduğundan bu yana sağlık hizmeti vermemektedir. Hekimler ve hemşireler nöbetleşe hastaneye gelmekte ve bir sağlık hizmeti vermemektedir. Bu durumda vatandaş en basit sağlık sorunları için dahi özel hastanelere gitmek zorunda kalmaktadır. Özel hastaneler de kendileri için tanımlanan pandemi kodu ile bu salgından ayrıca ciddi paralar kazanmıştır. TTB ve tabip odaları bundan da şikâyetçi olmamıştır. TTB ve TO’ları halkın sağlığını değil, bu korona sahte salgınından hem maddi hem de siyasi bir çıkar ummaktadır.

Tabip Odaları yönetimleri genel olarak marjinal sol ve PKK yanlısı veya destekçisi grupların kontrolündedir. Bunlar millet ittifakını da desteklemektedir.  TO ve TTB bu eyleminde açık açık PKK yanlısı sloganlarla ortaya çıkmamışlardır. Sağlık Bakanlığı’nın pandemi konusundaki uygulamalar halkın zararına ve insan haklarına aykırı uygulamalardır. Bütün siyasi partiler, basın ve TV’ler maske takmayan, sosyal mesafeye uymayan, elini vırt zırt dezenfektan veya kolonya ile yıkamayan, sokağa çıkan, lokanta ve düğünlere katılan kişileri öldürülmeleri ve cezalandırılmaları gereken pislikler olarak görmektedir. Esas işi haber vermek olan TV kanalları bu kişilerle yaptıkları röportajlarda vatandaşı aşağılamakta, onları küçük ve değersiz göstermekte ve HALK DÜŞMANI bir tavır göstererek bunlara karşı düşmanlığı körüklemektedir.

Bu pandemi olayı bir yönü ile bir obskürantizm örneği ise de diğer yönü ile de pandemi konusunda uluslar arası tıp karteli ve DSÖ’nün sağlık siyasetine karşı olan herkezi düşman ilan etme uygulamasıdır. Bu arada da Dünya Bankası tarafından yaptırılan şehir hastaneleri yaygınlaştırılmış ve bu uygulama da “kamucu, ulusalcı ve Atatürkçü bir uygulama olarak” takdim edilmiştir.

16.9.2016 tarihinde “Suç ve suçluyu övme (TCK m. 215), Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m. 216/2)” suçlarından dolayı İsmail Selçuk EREZ  için İstanbul CS’na suç duyurusunda bulundum. 29.9.2019 tarihinde de amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin tedbiren görevinden uzaklaştırılarak yönetimin kayyuma devredilmesi” talebiyle Ankara CS’na suç duyurusunda bulundum.  Bu suç duyurularım birçok hekime bildirildiği halde sadece iki hekim daha suç duyurusuna katıldı. MHP ve başka hiçbir parti bu suç duyurularına katkıda bulunmadı. Her türlü basın bunu haber yapmamakta direndi veya içeriği gizlenerek önemsiz bir haber gibi gösterildi.

Tabip Odaları ve TTB’nin bugün için bir anlamı kalmamıştır. Diğer meslek odalarında olduğu gibi TO ve TTB yönetimlerinin sahte sol, PKK yanlısı ve sempatizanı kişilerin elinden kurtulması veya kurtarılması mümkün değildir. Soruna TTB ve TO’sı açısından baktığımızda sadece bu örgütlerin yöneticilerinin değil tabanında da hangi siyasi görüşten olursa olsun ciddi bir PKK ve millet ittifakı yandaşlığı olduğu ve bunların bir ittifak halinde hareket ettikleri görülecektir. Bunlar yerine göre Atatürkçülük maskesi de takmaktadır. Bunlara karşı olan bir grup veya siyasi hareket yoktur. Kendisini böyle gösteren gruplar da neticede CHP ve PKK sempatizanı diğer grupların yanında bir iki kişiyi yönetime sokmayı başarı saymaktadır. Hem sağlık hem de diğer konularda bir siyasetleri yoktur. 18.5.2020 tarihinde yayınladığım “TTB ve TABİP ODALARININ GÖREVİ NEDİR? BU DÖNEMDE TO VE TTB SEÇİMLERİNİN BİR ANLAMI VAR MIDIR?” başlıklı yazımda bu konu enine boyuna işlenmiştir. Meraklısı okuyabilir. TTB’nin sağlık siyasetlerinin anlaşılması açısından 22.3.2011 tarihinde yayınladığım  “TTB’NİN 13 MART MİTİNGİ, KÜBA DOSTLUK DERNEĞİNİN AÇIKLAMASI VE SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM ÜZERİNE” başlıklı yazımı da bilahare tekrar yayınlayacağım. 17.9.2020

(Bahçeli TTB kapatılsın çağrısı yaptı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasını ve yöneticilerine adli işlem yapılmasını istedi. Bahçeli’nin çağrısına sosyal medyada tepki gösterildi. 

 

HABER

Bahçeli TTB kapatılsın çağrısı yaptı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılmasını ve yöneticilerine adli işlem yapılmasını istedi. Bahçeli’nin çağrısına sosyal medyada tepki gösterildi.

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) COVID-19 salgınına dair duyarlılığın ve tedbirlerin arttırılması için 14-18 Eylül 2020 tarihlerini  "Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz Haftası" ilan etmesinin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den TTB kapatılsın çağrısı geldi.

Konu ile ilgili Twitter aracılığıyla mesaj yayınlayan Bahçeli, "Çağrım şudur: Türk Tabipler Birliği, bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır" ifadelerini kullandı. 


Bahçeli mesajında, Türk Tabipleri Birliği ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "Türk Tabipler Birliği isimli ihanet oluşumu sözde artan vakalara, hayatını kaybeden insanlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza dikkat çekmek maksadıyla tüm sağlık kurumlarında siyah kurdele takacakmış. Bu teşebbüs zehirli ve zillet bir komplodur.”

TTB'nin çağrısı üzerine, tabip odaları bulundukları illerde siyah kurdele takma, yürüyüş ve saygı duruşu gibi eylemler gerçekleştiriyor. “Yönetemiyorsunuz! Ölüyor, Tükeniyoruz!” yazılı döviz ve pankartların taşındığı eylemlerde yapılan açıklamalarda, COVID-19 salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.

"Korona kadar tehlikeli"

Bahçeli şöyle devam etti: "Türk Tabipler Birliği Korona kadar tehlikelidir, tehdit saçmaktadır. Üstelik, hükümete yönelik 'Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz' eylemi haince bir tertiptir. Çağrım şudur: Türk Tabipler Birliği, bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır.”  

Türk Tabipleri Birliği Bahçeli'nin açıklaması sonrası şu paylaşımı yaptı.

Sosyal medya kullanıcıları Bahçeli’nin çağrısına #iyikiTTBvar etiketi ileetiketi ile tepki gösterdi.

Tabip odalarından destek paylaşımları yapıldı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi de TTB'nin yanındayız paylaşımı yaptı.

Eğitim Sen de TTB'ye destek verdi.

İktisatçı ve eski milletvekili Nesrin Nas da TTB'ye destek paylaşımında bulundu.

Gazeteci Emre Kongar paylaşımında TTB'ye destek verdi.

DW/SSB, TY

© Deutsche Welle Türkçe

https://www.dw.com/tr/bah%C3%A7eli-ttb-kapat%C4%B1ls%C4%B1n-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1-yapt%C4%B1/a-54956075

 

 

 

 

                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HASTALIK VE RAHATSIZLIK KAVRAMLARI ARASINDAKİ FARKLAR

  Not: Temel önyargıların bir tarafa bırakılarak okunmasında yarar vardır . Aforizma: Doktorunu seçerek hastalığını da seçersin. (Choose...