ANKARA
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
Gönderilmek
Üzere
ANTALYA
CUMHURİYET SAVCILIĞINA
TEDBİREN KAYYUM ATANMASI
İSTEMLİDİR
ŞİKAYETÇİ : Mehmet Uğur Yılmaz TC NO: 28690309074
ADRESİ :
Meltem Mahallesi, 3807 Sokak, Anakent
Sitesi, 9 B Blok No: 4, 07030
Muratpaşa-ANTALYA
KONUSU :
6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun
Ek Madde 2/2 hükmü uyarınca, amaçları dışında faaliyet gösteren Türk
Tabipleri Birliğinin seçimlerinin yenilenmesi maksadıyla Ankara Asliye Hukuk
Mahkemesinde talepte bulunulması ve bu talepte tedbiren Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyinin tedbiren görevinden uzaklaştırılarak yönetimin kayyuma
devredilmesinin istenmesini talep etmekteyim.
AÇIKLAMALAR :
Halen Sosyal Güvenlik Kurumu Antalya İl Müdürlüğünde
tıp doktoru olarak çalışmaktayım.
Türk Tabipleri Birliği (TTB); 11/08/2016 tarihinde
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK),
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP),
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP),
Devrimci Parti (DP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP),
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP) adlı siyasi partiler ve bir kısım dernek
ve sendikayla birlikte Emek ve Demokrasi
İçin Güçbirliği adıyla tüzel kişiliği bulunmayan bir oluşum meydana
getirmişlerdir.
Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği adlı oluşumun
TTB'nin internet sayfasında yayımlanan
bildirisinde (EK 1) “emek ve demokrasi güçleri, faşizme, darbelere ve OHAL’e
karşı umudu, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmek amacıyla “Emek ve Demokrasi
için Güç Birliği” oluşumunu 11 Ağustos 2016 Perşembe günü Ankara’da düzenlenen
bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.” denilmektedir.
FAŞİZME, DARBELERE VE OHAL’E KARŞI GÜÇLERİMİZİ
BİRLEŞTİRİYORUZ başlıklı bu bildiride şu ifadeler yer almaktadır: “Karanlık ve
zor bir dönemden geçiyoruz.AKP’nin düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünü ortadan
kaldıran tekçi, mezhepçi, faşizan ve neo liberal politikaları, özellikle son
yıllarda rejim değişikliğini hedefleyen uygulamaları ülkemizi uçurumun kenarına
getirmiş ve 15 Temmuz darbe girişimine de yol açan tehlikeli bir ortam
yaratmıştır.AKP iktidarının eski ortağı cemaat cuntasının başını çektiği kanlı darbe
girişimi bastırıldı. Ancak devletin tüm kademelerini teslim almış olan cemaati
de içinde büyüten karanlığın bir yüzü de bugün iktidardaki AKP’dir. Türkiye,
gerici iktidarlar altında emperyalizme bağımlılığın derinleştiği, emeğin
sömürüldüğü, özgürlük, demokrasi ve laikliğe yönelik tüm kazanımların yok
edildiği bir ülke haline getirildi. Darbenin bastırılması onu da içinde büyüten
sistemin değişmesi anlamına gelmiyor.AKP, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından
başlattığı karşı-darbeyle otoriter, baskıcı ve sömürü düzenini sürdürmeye
çalışıyor. OHAL yasalarına ve Kanun
Hükmünde Kararnamelere dayanarak kırıntısı kalan demokratik hak ve özgürlükleri
bütünüyle askıya alıyor. KHK’ler ile kamuda hiçbir gerekçe göstermeksizin
başlatılan görevden almalar ve soruşturmalar muhalif kesimlere yönelik baskı,
tehdit ve topyekûn bertaraf etmeye dönüşüyor. Tarihleri darbelerle mücadele
içerisinde geçen, birçok bedeller ödeyen emek ve demokrasi güçleri olarak darbe
karşıtı tutumumuz dün de bugün de nettir. Biliyoruz ki, bu gidişatı ancak
emekten, demokrasiden, laiklikten, barış ve kardeşlikten yana güçlerin
mücadelesi durdurabilir. Bu bilinçle ülkemizin geleceğine sahip çıkmak,
demokrasiyi, laikliği, bağımsızlığı, barışı, eşitliği, özgürlüğü, adaleti
savunmak ve gerçek kılmak için bir araya geliyor, omuz omuza veriyoruz.
Emekçilere yönelik güvencesizleştirme, taşeronlaştırma, yoksullaştırma
politikalarına, işçi ve emekçilerin örgütlenme, toplu pazarlık, siyasi hak ve
özgürlüklerinin önündeki engellere ve iş cinayetlerine karşı güvenceli
çalışmayı ve insanca yaşamı savunmak için, OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler
ile yeni baskı yasalarıyla demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin yok
edilmesine, dikta arayışlarına karşı gerçek demokrasiyi savunmak için, Gerici,
tekçi, otoriter, mezhepçi ideolojinin devlet eliyle toplumu teslim alma
çabalarına karşı inanç özgürlüğünü de kapsayan gerçek laiklik mücadelesini
büyütmek için, İçeride ve dışarıda yürütülen savaş politikalarının
durdurulması, Kürt sorunun birlikte ve eşit yaşam temelinde barışçıl,
demokratik yol ve yöntemlerle siyasal çözümü için, Emperyalizmin ortak
geleceğimize karşı bölge ve ülkemizdeki müdahalelerine, faşizme ve darbelere
karşı ortak ve birlikte mücadele için, Kadın emeği, kimliği, bedeni ve
iradesine yönelik her tür eril, faşist ve gerici politikalara karşı kadınların
özgürlük ve eşitlik mücadelesini yükseltmek için, Aleviler başta olmak üzere
toplumun tüm inanç gruplarına, kültürel farklılıklara yönelik tekçi, mezhepçi,
ayrıştırıcı politikalara ve saldırılara karşı birlikte mücadele etmek için,
Kentlerimize, doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için, Hangi siyasal
görüş, kimlik ve inançtan olursa olsun ezilenlere, emekçilere, gençliğe ve tüm
ötekileştirilenlere yönelik her tür saldırı, baskı ve şiddete karşı birlikte
durmak için, Emek, barış ve demokrasiden yana güçler olarak gelecek güzel
günlere duyduğumuz inançla umudu, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmek için yan
yana geldiğimizi, omuz omuza verdiğimizi, Emek ve Demokrasi için Güç Birliği’ni
oluşturduğumuzu duyuruyoruz. Eşit, özgür, demokratik bir ortak gelecek için
umutluyuz, bir aradayız, kararlıyız! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya
hiçbirimiz!”
Emek ve
Demokrasi İçin Güçbirliği adlı oluşum tarafından gerçekleştirilmesi amaçlanan
eylemler ile ulaşılmak istenen
hedefler bir siyasal faaliyetin
konusudur.
Anayasanın 135/1 maddesinde "Kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel
menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri
ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere
meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları
kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi
altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleri" düzenlemesine yer
verilmiştir.
Anayasanın 135/6 Maddesinde ise "amaçları dışında
faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine, kanunun
belirlidiği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme kararıyla
son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir." denilmektedir.
Yine TTB Kanununun 1. Maddesinde Türk Tabipleri Birliğinin, tabipler arasında
meslekî deontolojiyi ve dayanışmayı ve meslek mensuplarının hak ve yararlarını
korumak amacıyla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslekî bir kuruluşu olduğu
belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 59. Maddesinde de TTB Merkez Konseyinin
görevleri gösterilmiştir. Buna Göre Merkez Konseyi: Lüzumu halinde tabip
odaları idare heyetlerini ilgili makamlar nezdinde temsil etmek, Birliğin tabip
odaları ile ilgili işlerini takip etmek, Tabip odalarının çalışmalarını ve
muamelelerini ahenkleştirmek, takip ve murakabe etmek, Yılda bir defa Büyük
Kongreyi toplamak, Tabip odalarının dahili nizamnameleriyle diğer hususlar ve
lüzum görülecek diğer işlere dair hazırlayacağı nizamname ve talimatnameleri Kongrenin
tasvibine arzetmek, Türk Tabipleri Birliği azalarını sosyal sigortaya teşvik ve
isteklilerin bu husustaki işlerini teshil ve tanzim etmek, Meslektaşların
birbiri ile ve hastaları ile münasebetlerini düzenliyen deontoloji
nizamnameleri hazırlamak, Lüzum görülecek hallerde (61) inci madde hükümlerine
uygun şekilde Büyük Kongreyi fevkalâde toplantıya çağırmak işlemleriyle
görevlendirilmiştir.
Keza TTB Kanunun 3. Maddesinde, Türk Tabipleri Birliği
ve tabip odalarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacakları
ifade edilmiştir.
Buna karşılık, TTB
Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği adlı oluşuma dahil olmak ve bu
oluşumun siyasi amaçlarını da benimsemek suretiyle kuruluş kanununda gösterilen
amaçlara ve Kanunda Merkez Konseyine verilen görevlere aykırı bir faaliyetin içine girmiştir.
Ayrıca, TTB'nin birlikte hareket ettiği partilerin
tamamının Anayasada gösterilen Devletin temel niteliklerine ve Cumhuriyetimizin
kuruluş ilkelerine aykırı siyasal amaçlar güden partiler olduğu da açıktır.
TTB, bütün Türk hekimlerini temsil etmektedir. Bu bakımdan TTB'nin marjinal
siyasi partilerle yapacağı "GÜÇBİRLİĞİ" bu temsil görevine de
aykırılık teşkil etmektedir.
Kaldı ki TTB
Kuruluş Kanunundaki amaçlarını gerçekleştirmeye ve görevlerini ifa etmeye
yönelik işlem ve eylemlerinde her zaman siyasi pati ve gruplara eşit mesafede
kalmak zorundadır. TTB'nin bir siyasi partinin sağlık politikalarını
eleştirmesi elbette mümkündür. Bu tutum o parti ile bir siyasi karşıtlık
anlamına gelmez. Ancak TTB'nin
yukarıdaki bildiride yer aldığı şekliyle sözgelimi "sözümona Kürt
sorununa çözüm için mücadele etmek" gibi bir gayesi bulunmamaktadır.
Anılan bildiride gösterilen diğer siyasal amaçlar için de durum aynıdır.
Bu nedenle benim doğruda talep yetkim bulunmadığından
Sayın Başsavcılığınızdan Anayasa Madde 135/6 ve Türk Tabipleri Birliği Kanunu
Ek Madde 2/2 yetkilerini kullanarak, Türk Tabipleri Birliğinin merkez
organlarının tümünün (Merkez Konseyi ve Yüksek Haysiyet Divanı) görevlerine son
verilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi istemiyle Ankara Asliye Hukuk
Mahkemesinde dava açılmasını talep etmekteyim.
DELİLLER :
EMEK VE DEMOKRASİ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ adlı örgütün
kuruluş bildirisi
TALEP SONUCU :
Açıklanan nedenlerle ve resen dikkate alınacak sebeplerle, şahsımın doğrudan talep yetkisi bulunmadığından, Sayın
Başsavcılığınızdan Anayasa Madde 135/6 ve Türk Tabipleri Birliği Kanunu Ek
Madde 2/2 yetkilerini kullanarak,
Türk Tabipleri Birliğinin merkez organlarının tümünün
(Merkez Konseyi ve Yüksek Haysiyet Divanı) görevlerine son verilmesi ve
yerlerine yenilerinin seçilmesi istemiyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde dava
açılmasını
Açılacak davada Tedbiren Merkez Konsey Üyeleri ile
Yüksek Haysiyet Divanı Üyelerinin görevlerinden uzaklaştırılmalarının ve
görevden uzaklaştırılan üyelerin yerine kayyum atanmasının istenmesini talep
etmekteyim.
Mehmet Uğur Yılmaz
EK:
Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği Basın Bildirisi: https://disk.org.tr/2016/08/emek-ve-demokrasi-icin-guc-birligi-deklarasyonu-kamuoyuna-duyuruldu/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder