‘Eşdeğer ilaç hakkımız’
Aydınlık gazetesi, 03 Temmuz 2018
03
Temmuz 2018 tarihli Aydınlık gazetesi ve internet sitesinde Füsun İkikardeş’in
‘Eşdeğer ilaç hakkımız’ başlıklı yazısı yayınlanmıştır. Haberin konusu
Mersinde bir eczacının eşdeğer ilaç verme önerisine saldırı ile cevap
verilmesidir. Bu yazıdan şunu anlıyoruz. Bir hasta kendisi için düzenlenen
reçetede bulunan ilaçlarını almak için bir eczaneye geliyor. Eczacı hastaya
daha ucuz olan jenerik ilaç yerine daha pahalı olan marka (eşdeğer) ilacı
satmak istiyor. Eczacının amacı daha pahalı ilacı satarak ilaç kutu başına
daha fazla para kazanmaktır. Pahalı ilacın kâr payı fazladır. Hasta “daha
iyi, orijinal ve daha etkili” olarak pazarlanan ilacı almaya ikna edilirse
veya mecbur bırakılırsa cebinden ayrıca daha fazla fark ücreti ödemek zorunda
da kalacaktır. Aydınlık yazarı Füsun İkikardeş eczacının daha fazla para
kazanmak için eczacının hastayı aldatması, zorlaması veya mecbur bırakmasını
kendisinin bir hakkı olduğunu düşünerek savunuyor.
Bugün halkın
büyük çoğunluğu jenerik ilaçların aynı formülde olması ve teknoloji ile üretilmesine
rağmen marka (ilacı ilk üreten firmanın markası ile satılan ve daha pahalı satılan
şekli) ilaçların daha etkili olduğunu düşünerek jenerik ilaçlar yerine daima
marka ilaçları almaya heveslidir.
Herhangi
bir sağlık durumunda kullanılan ilacın sorunu kökünden değiştireceği ve
hastayı iyileştireceği beklenmemeli ve buna inanmamalıdır. İlaçların çoğunun
etkisi varsayıma dayanır. Prospektüslerinde ilacın etkisinin nasıl olduğunun
belirlenemediği ve “şu şekilde etki ettiği sanılmaktadır” gibi açıklamalar
yer almaktadır. Ayrıca ilacı yazan hekimin tıbbi sorunu tam olarak
değerlendirip değerlendiremediği; ilaç firmalarının etkisi ile bir firmanın
ilacını pazarlama dürtüsü ile ilaç yazıp yazmadığı da bilinemez.
Haber halkı
yanlış bilgilendiren ve halk karşıtı bir içeriğe sahip olduğu için bir
uyarıda bulunmak için yazdığım bir yorumu Aydınlık gazetesine gönderdim.
Aşağıda yazdığım yorum ve onun altında Füsun İkikardeş’in cevabı yer
almaktadır.
Bu haber Sağlıkta Dönüşüm sürecinin eczane ayağı ile ilgili bir içeriğe sahip olduğu için önemlidir. Sağlık sisteminde ilaçlar hastaların bir hastalığını iyileştirmek ve sorunu çözmek için değil Tıp Kartelinin firmalarının ilaçlarının satılması önemlidir. En pahalısının satılması da doktor ve eczane promosyonları ile sağlanır.
|
Aynı gün gönderdiğim cevap yazısı
aşağıdadır:
“Eşdeğer İlaç Hakkımız” başlıklı
yazı: 3. Temmuz 2018 tarihli Aydınlık
gazetesinin 3. Sayfasında (Gündem) yer alan haber ve yorum yazısı: Yazıdan
bir vatandaşın bir gün önce reçetedeki ilaçları almak için bir eczaneye
başvurduğu ve eczanenin reçetede yazılan ilacın kendilerinde bulunmadığı için
eşdeğer ilaç vermek istediği anlaşılmaktadır. Eczane ve eczacı odası
eczanelerin reçetede yazılan ilaç yerine eşdeğer ilacı verme hakları olduğunu
savunmaktadır. Aydınlık haberinde de eşdeğer ilaçların jenerik ilaçla aynı
olduğu ve eczanelerin eşdeğer ilacı verme hakkı olduğundan bahsederek bu
usulsüzlüğe sahip çıkmaktadır. Burada eşdeğer ilaçtan pahalı –marka ilaç
kastedilmektedir.
Sağlıkta dönüşüm; uluslararası ilaç ve
tıbbi ürün satan firmaların çıkarlarına uygun olarak bir sağlık piyasası
oluşturulmasıdır. Süreç sağlık alanında devletin tasfiyesi ve sistemin
özelleştirmesini amaçlamaktadır. Bu piyasada SGK vatandaştan para toplar
(prim adı altında sağlık vergisi), bu para ile resmi ve özel SHS’dan
sözleşme, protokol veya global bütçe uygulaması ile sağlık hizmeti satın
alır. Bu satın alım işi tek taraflı ve beyan fatura düzenlenmesi (hayâli
fatura) esasına dayanmaktadır. Hizmet sunumu ve beyan düzenlenmesi aşamasında
bir kontrol yoktur. Hizmet evrakının % 5’i incelenir ve beyan edilen tutarın
hemen hemen her zaman tamamı ödenir. Sağlık hizmeti satan SHS şirketleri
hayali fatura da düzenleyerek veya yaptıkları işi abartarak istedikleri
tutarı SGK’dan almakta ve bu arada da canlarının istediği oranda ilave ücret
almaktadır. Hastalardan muayene katkı payları da alınmaktadır. Bu şekilde
vatandaş hastanede soyulmaktadır.
Bu haberin bizi ilgilendiren tarafı ilaç
ile ilgili ödemedir. Bu sistem hastanelere
hastadan ilave ücret tahsil etme hakkını verdiği gibi Kurum tarafından
bedeli karşılanan ilaç fiyatı yerine hastanın
talebi ile alabileceği eşdeğer ilaç farkını kişiden talep etme hakkını
eczanelere vermektedir.
Bu sistemde hastalar sözüm ona ücretsiz
ilaç aldığını sanarak ilaç için de birçok ilave ücret ödemesi yapmakta ve SGK
bu şekilde hastalardan para tahsil etmektedir. Reçete alırken kişiler muayene
katılım payı (%10-20 oranında), her bir reçete için üç kutuya kadar ilaçlar
için üç 3 kutuya ilave edilen her bir kutu için ayrıca 1.0 TL ödemektedir.
Birbiri ile eşdeğer olan ilaçların
fiyatları farklı olan birçok benzeri – eşdeğeri vardır. Kurum öncelikle
jenerik veya fiyatı en düşük ilaç üzerinden fiyat belirler. Jenerik veya
düşük fiyatlı bir ilacın ilaç depolarında fiyatı 3-4 bazen yirmi katına kadar
çıkan eşdeğerleri vardır. Eczaneler ilaç başına daha fazla kâr temin etmek
için kendisine gelen hastalara reçetedeki önemsiz ve ucuz bir iki ilacı verip
diğerlerinin ellerinde bulunmadığı söylenmekte ve hastalar ertesi güne
çağırılmaktadır. Ertesi gün gelen hastaya reçetede yazan ilacın mevcut
olmadığı bunun pahalı olan eşdeğerinin olduğu söylenmektedir. Vatandaşı bu
pahalı ilaca yönlendirmek için de bu ilacın orijinal olduğunu, SGK’nın
verdiği ilaçtan daha etkili ve bu nedenle biraz daha pahalı olduğu
söylenmektedir. Vatandaş ertesi gün geldiğinde ilacı temin edemediklerini ve
eşdeğer marka ilacı verebileceklerini söylemektedir. Bu ilaç için vatandaş
yüklü bir ilaç fark ücreti ödemek zorunda kalmaktadır. Bir kısım ilacı aldığı
için eşdeğer pahalı ilacı almak istemezse hekime gidip ilacı yeniden
yazdırmak zorunda kalmaktadır. Ya da ucuz ilacı başka bir eczaneden bulursa
kendi parası ile almaktadır. Eşdeğer pahalı ilacı alan vatandaşlar “Allah
lanet etsin” diyerek pahalı ilacı almak zorunda kalmakta ve bu sefer bir de
eczanelere soyulmaktadır.
Sağlık Uygulama Tebliği 1.9.1. – 3.
Maddesinde belirtildiği gibi eczane reçetede yazılan ilacı vermek
zorundadır. Vatandaş daha pahalı marka
ilacı almak isterse kendisi farkı vermeyi kabul etmek şartı ile bu ilacı alabilir.
Eczane vatandaşın boğazına çöküp pahalı ilacı satmaya icbar etmektedir ve
bunun bir cezası yoktur.
Füsun İKİKARDEŞ tarafından hazırlanan bu
haber/ yorum yazısında vatandaşın boğazına çökerek pahalı ilacı nitelikli bir
dolandırıcılık yöntemi ile zorla satan eczacılar savunulmakta ve bunların bu
zorbalığına sahip çıkılmaktadır. Bu haberde zorla pahalı ilaç almaya zorlanan
vatandaşın sorununa ve eczaneye neden tepki gösterdiğine bakılmadan vatandaş
suçlanmaktadır.
Bu haber gazetenizin halkın mı halkı
soyanların mı yanında olduğu konusunda bende şüphe uyandırmıştır.
3.7.2018 Dr. Uğur YILMAZ.
|
Füsun İkikardeşin cevap
yazısı
Sayın Yılmaz,
Eczacı haberimize ilişkin görüş ve
eleştirinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz. Okur görüşlerimizi her zaman
uyarıcı ve öğretici olarak dikkate almaya çalışıyoruz.
Haberde imzam olduğu için mesajınızdan
kendi adıma iki ders çıkarttım:
1. Başlık yanıltıcı olmuş, çünkü haberin
içeriği eşdeğer ilaç ne zaman hangi koşullarda devreye girer, eczacının hakkı
mı değil mi, vs. değilken, "Eşdeğer ilaç hakkımız" başlığı algıda
yanılgıya yol açmıştır. Haberde esas olan, eczacının ve sağlık çalışanlarının
uğradığı saldırılardır. Siz de bir sağlıkçı olarak inanıyorum ki, bu
saldırıya karşı çıkacaktınız, çıkarsınız.
2. Eşdeğer ilaç kullanımı ve
pazarlanmasına ilişkin sorular ve belirsizlikler olduğu anlaşılıyor. Ayrı bir
haber ve araştırma konusu olarak yer vermeliyiz. Bu konudaki görüş ve
önerilerinizi bekleriz. Ancak, şunu not etmenizi rica ederim: Mesajınızda
kullandığınız "... vatandaşın
boğazına çökerek pahalı ilacı nitelikli bir dolandırıcılık yöntemi ile zorla
satan eczacılar savunulmakta ve bunların bu zorbalığına sahip
çıkılmaktadır." ifadesi ve suçlaması kabul edilemez. Ne gazetemize ne de
eczacılarımıza böyle bir suç isnat edemezsiniz. Ortada bir saldırı ve
eşkiyalık varken, Eşdeğer ilaç önerdiği için eczanenin yağmalanmasına,
eczacıların darp edilmesine her zaman karşı çıktık, çıkacağız, sizlerin de
karşı çıkmasını bekleriz.
Öte yandan Aydınlık, "halkı
soyanlardan yana olmadığı" konusunda rüştünü ispat etmiştir.
Saygı ve selamlarımla
Füsun İkikardeş
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder