SAHTE COVİD SALGINI İÇİN NASIL HASTA ÜRETİLDİ?
Dr. M. Uğur YILMAZ 15.4.2020
Sağlık Bakanlığı 20.03.2020 tarihinde bir genelge yayınlayarak sanki sigortalı kişilerin daha önce SGK ile sözleşmeli özel ve resmi sağlık kuruluşlarına (SHS) başvurması yasakmış gibi, koronavirüs hastalarının Devlet, Vakıf ve Üniversitesi hastaneleri ile tüm özel sağlık kuruluşlarında tedavi olmalarına imkân vererek bu hastaneleri “pandemi hastanesi” olarak ilan etmiştir.
https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/36907,pandemi-hastaneleripdf.pdf?0
SGK 4 Nisan 2020 tarihinde “pandemi” ile ilgili yeni bir tebliğ yayınlamıştır. https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/04/20200404-18.pdf
Bu tebliğ ile Pandemi hastanelerinde koronavirüs tedavisinde kullanılan tüm işlemler SGK geri ödeme kapsamına alındığı belirtilmiştir.
Koronavirüs ve bu özel soğuk algınlığının iyileştirici bir tedavisi yoktur. Tedavi ateş ve nezle için kullanılan semptomatik bir tedavidir. Yoğun bakım tedavisi ve mekanik ventilator uygulamaları da sözleşmeli bütün hastanelerde önceden olduğu gibi yapılan tedavilerdendir. Bunların geri ödeme kapsamına alındığının ayrıca belirtilmesine gerek yoktur.
Sanıldığı gibi Türkiye’de hastaneler Sağlık Bakanlığına bağlı değildir. Durum böyle olduğu halde Bakanlığın kendi kontrolünde olmayan hastaneleri pandemi hastanesi olarak ilan etmesi gülünçtür.
Sağlıkta dönüşüm ile Sağlık Bakanlığı sağlık hizmeti veren bir kuruluş olmaktan çıkarılmıştır. Bu bakanlık kendi kafasına göre ve bağımsız olarak sağlık hizmeti veremez. Uygulanacak bütün tedavi yöntemleri, kullanılabilecek ilaç, tetkik, görütnüleme yöntemi, tedavi ve ameliyatlar SGK'nın SUT'de yer almaktadır. Hastaneler bu listelerden istedikleri şeyi alıp faturalarına ekleyebilir ve tedavi olarak uygulayabilir.
Dönüşümün diğer bir özelliği de bütün SHS’nın kâr amacı güden ticari işletmeler haline getirilmiş olmasıdır. Bu hastaneler daha fazla para kazanmak için hasta sayılarını, tetkik ve tedavi işlemlerini olabildiğince arttırmak isterler. Bunun için başta hekimler olmak üzere kendilerine yardım eden bürokrat ve siyasetçilere de kâr payları dağıtırlar. Hizmet sözleşmesi imzalayan bütün hastaneler SGK sistemine bağlı olarak çalışırlar. Hepsi SGK Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan sağlık hizmetlerini, ilaç, tıbbi malzeme ve ürünleri -hiç kullanmasalar da- kullanmak ve faturalamakta özgürdür. Bakanlığın hastane ve hekim çalışması üzerinde kısıtlayıcı ve kontrol edici bir iradesi yoktur. Devlet Hastanelerinin ise sadece mülkiyeti devlete aittir. Bunların nasıl çalışacağı ve ne gibi işlemleri ödeyip ödemeyeceği Dünya Bankası tarafından belirlenmektedir. SGK kendisi ile sözleşme imzalayan bütün SHS’nın maddi çıkarlarını koruyan ve bu kuruluşlara haksız kazanç sağlayan bir kuruluştur.
Bu sistemde Üniversite hastaneleri de özel hastane gibi çalışmaktadır. Üniversite ve Özel SHS’na giden herkes her işlem için vezneye gidip para yatırmadan hiçbir işlem yaptıramaz ve herhangi bir hekimle görüşemez. Pandemi de olsa bu durumu bilen vatandaşların çoğu cebinden çok fazla para ödemek zorunda kalacağı için özel SHS’na gitmeye korkmaktadır.
Özel ve Üniversite hastanelerinin pandemi hastanesi olarak ilan edilmesini takiben Sağlık Bakanlığına bağlı SHS'ları hasta alımını durdurmuştur. Bu durumda herkes en basit sağlık sorunları için bile özel ve üniversite hastanelerine başvurmak zorunda kalmıştır.
Özel Sağlık Kuruluşları kovid ile ilgili başvuruları reddedebilir mi?
2018 Yılı SGK Özel sağlık Hizmet Sözleşmesinin ÖSHS’nin 7.1. Müracaat ve Kimlik Tespiti İşlemleri ile ilgili 7.1.1. maddesinde “SHS, doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı SUT’ta yer alan müracaata ve kimlik tespiti işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile, Kurum mevzuatı doğrultusunda kabul etmek zorundadır. Kabul edilmeyen hastaya kabul edilmeme gerekçesi SHS yetkilisinin imzasıyla yazılı olarak bildirilmek zorundadır.” Demektedir. Demek ki BU GENELGELERDEN ÖNCE DE diğer hastalar gibi KOVİD-19 HASTALARI SGK SÖZLEŞMELİ BÜTÜN HASTANELERE ZATEN GİDEBİLİYORDU. Özel SHS’nın hasta kabul edilmeme gerekçesi acil ve yoğun bakım hastaları dışında hastanın ilave ücret ödemeyi red etmesidir. Bu ücret SGK geri ödemesinin iki katıdır. Bu SGK’nın herhangi bir sağlık hizmeti bedelinin sadece 1/3’ünü karşılaması anlamına gelir. Sağlık Bakanlığı Hastaneleri hasta kabulunu durdurduğu için hastalar ister istemez bu ilave ücretleri de ödemek zorunda kalmışlardır.
2018 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 7.2.2. maddesinde; SHS, hizmetin kalitesi ya da hizmetlerin erişilebilirliği açısından hiçbir hastaya karşı ayrımcılık yapamaz. 8.1.1. maddesinde; SHS, doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı Kurum mevzuatına uygun olarak kabul etmek zorundadır. Denilmektedir. Yani hastane başvuran hastaları reddetme hakkına sahip değildir.
Yoğun bakım ve mekanik ventilasyon gerektiren Kovid-19 hastaları SGK’lı değilse veya SGK ile sözleşmesi olmayan bir SHS’na başvurursa ne olur?: Hiçbir şey olmaz. SGK sözleşmesi olsun olmasın bütün SHS’ları ACİL ve YOĞUN BAKIM TEDAVİSİ GEREKEN hastaları kabul etmek zorundadır. En azından kâğıt üzerinde…
Bu konu ile ilgili olarak Başbakanlığın 2008/13 ve 2010/16 genelgeleri acil başvuru ve yoğun bakım hizmetleri ile ilgilidir. SUT’nin 4.3. maddesi ve 2008/13 sayılı genelgenin 1 maddesine göre “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır.” Denilmektedir. 7. Maddede: “Acil olarak sağlık kuruluşuna müracaat eden hastaların acil tıbbi müdahale ve tedavileri yapılırken hiçbir surette tedavi masraflarının nasıl karşılanacağı sorgulanmayacaktır.” 9. maddesinde de: “Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlarımızdan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir.”
SUT:Sağlık Uygulama Tebliği. Sağlık hizmeti satın alımında SHS’nın faturalandırabileceği hizmet, ilaç, tedavi, girişim ve ameliyatlarla bunların fiyatlandırılmasında kullanılan fiyat tablolarını içeren tebliğin kısaltılmış adıdır.
Bu genelgelerden anlaşılacağı üzere Türkiye’de mevcut olan bütün SHS özellikle yoğun bakım tedavisi ve mekanik solunum desteği gerektiren bütün hastaları kabul etmek ve tedavi etmek zorundadır.
Durum böyle olduğu halde Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın açıklamaları ne anlama gelmektedir?
Bütün özel hastanelerin ve yoğun bakım servislerinin covid-19 hastalarına açılması ve pandemi hastanesi olarak görevlendirilmeleri bütün hastaların özel ve üniversite hastanelerine gitmesini ve bu hastanelerin bu işten daha fazla para kazanmasını sağlayan bir uygulamadır.
Bazı vatandaşlar özel ve üniversite hastanelerinde kendilerinden ilave ücret, hoca parası vb. Adları altında fahiş paralar tahsil edildiğini bildiği için bu hastanelere gitmekten çekinmektedir. Bu genelge ile sanki pandemi hastaları sade bu hastanelerde tedavi edilebiliyor gibi bir algı yaratılmış ve vatandaşların bu hastanelere gitmeye zorlanmıştır. Sağlık Bakanlığı bu hastaneleri pandemi hastanesi ilan etmeden önce de hastalar bu hastanelere hiçbir engel olmadan zaten gidebiliyordu. Bu genelge ve tebliğlerden sonra Devlet Hastaneleri doğrudan hasta kabulünü durdurmaları sonucunda hastaların özel ve üniversite hastaneleri dışında başvurabileceği bir hastane kalmamıştır.
Pandemi tedavileri ile ilgilli olarak 4 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan SUT değişikliklerine bakalım:
EK-2B HİZMET BAŞI İŞLEM PUAN LİSTESİNE göre (Yür. 01.06.2021)
İşlem puanı |
|
Açıklama |
İşlem kodu |
Fiyatı (KDV hariç) İşlem kodu x 0.593) |
510021 |
Pandemi bakım hizmeti |
Sadece pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tedavilerde 510010 ile birlikte faturalandırılır. Ayrıca pandemi süresince pandemi olgusu olup olmadığına bakılmaksızın 510090 kodu ile birlikte faturalandırılır. Günde bir adet faturalandırılır. |
1.124,35 |
666,73955 |
510090 |
Yoğun bakım |
Yemek, yatak, hasta vizit hizmetlerini kapsar. Bu kod ile birlikte monitörizasyon, hastanın mekanik ventilatöre bağlanması, ventilatör ile takip, nebülizatör, oksijen tedavisi ve derin trakeal aspirasyon ücreti ayrıca faturalandırılmaz. |
221,85 |
131,55705 |
Listede yer alan “704941” SUT kodlu işlem satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiştir.
704942 |
İmmün plazma tedarik ve uygulama |
Sadece pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tedavilerde faturalandırılır. Plazma bileşeni aferez yöntemi ile toplanmalıdır. Hazırlama, uygulama işlemleri ile tüm tetkik, malzemeler ve diğer işlemler dahildir. Konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı düzenlemelerine uyulacaktır. |
1.515,78 |
898,85754 |
MADDE 3- Aynı Tebliğ eki “Tanıya Dayalı İşlem Puan Listesi (paket) (Ek-2/C)” nde yer alan “ERİŞKİN-ÇOCUK YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ” başlığından sonra gelmek üzere aşağıdaki satırlar eklenmiştir.
İşlem kodu |
ERİŞKİN-ÇOCUK YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ |
Açıklama |
|
|
İşlem puanı |
P551990 |
Pandemi bakım hizmeti (birinci basamak yoğun bakım için) |
Sadece pandemi süresince P552001 ile birlikte faturalandırılır. Günde bir adet faturalandırılır. |
|
* |
370,99 |
P551991 |
Pandemi bakım hizmeti (ikinci basamak yoğun bakım için) |
Sadece pandemi süresince P552002 ile birlikte faturalandırılır. Günde bir adet faturalandırılır. |
|
* |
788,36 |
P551992 |
Pandemi bakım hizmeti (üçüncü basamak yoğun bakım için) |
Sadece pandemi süresince P552003 ile birlikte faturalandırılır. Günde bir adet faturalandırılır. |
|
* |
1.485,00 |
P552001 |
Birinci basamak yoğun bakım hastası |
|
|
* |
426,64 |
P552002 |
İkinci basamak yoğun bakım hastası |
|
|
* |
906,62 |
P552003 |
Üçüncü basamak yoğun bakım hastası |
|
|
* |
1.707,75 |
SUT ne 510 021 kodlu bir pandemi bakım hizmeti kodu eklenmiştir. Bu hizmeti alacak olan kişilerde “pandemi olup olmadığına bakılmaksızın” açıklaması yapılmıştır. Bu ne anlama gelir? Bu özel ve üniversite hastanelerine yatırdığın her hastanın tanısına pandemi (kovid) tanısını eklersen diğer tedavi faturalarına ek olarak yatılan her gün için sana ayrıca 669,33 TL ödeyeceğim demektir. (1124.35x0,593=666,73+ 53.33 TL (KDV)= 669,33 TL) Hastaneye yatırılan her hastanın teşhislerinden birisi kovid olduğu için hem kovid hasta sayısı hem de kovidden tedavi gören hasta sayısı artmış olacaktır. Bu şekilde sahte kovid tanılarının eklenmesi ile hastanelere fazladan para ödenmesi başlıbaşına bir nitelikli bir dolandırıcılık yöntemidir; buna “kovid dolandırıcılığı” da diyebiliriz.
Hastanelerin kovid ticaretinden daha fazla para kazanması için Sağlık Uygulama Tebliğine (SUT) 704 942 kodu ile “immün plazma tedarik ve uygulama” kodu konulmuştur. Bunun bedeli 781,615 +62.52 TL; KDV dahil=844,14 TL’dır. Bu şekilde Pandemi bakım hizmetleri ile birlikte yoğun bakım tedavisi görmeyen bir hasta için ödenebilecek tutar: 1513,47 TL’dır. SGK sistemi böyle bir tedavi yapmamış olsa bile hasta faturalarına “plazma tedarik ve uygulama kodunu ekleme ve bunun parasını tahsil etme imânı sağlamaktadır.
Tabii, henüz kovid diye bir hastalık ortada yokken, buna karşı etkili immün plasmaların nasıl ve ne zaman hazırlandığı, üretildiği, şişelenip piyasaya sürüldüğü, ithal edildiği de ayrıca sorgulanması gereken bir konudur. Bu da pandemi hazırlıklarının önceden başlandığını, PCR testlerinin ve immün plasmaların önceden temin edildiklerini; internet üzerinden evden eğitim ve çalışma ortamlarının önceden hazırlandığını göstermektedir.
12 Nisan 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığının Küresel Grip Salgını (Pandemi) genelgesi. 2019-5
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/04/20190413-7.pdf
https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/Mevzuat/Genelgeler/201-5_Kuresel_Grip_Salgini_Pandemi_Genelgesi.pdf
Sağlık Uygulama Tebliğinin (SUT) yoğun bakım tedavileri ile ilgili bölümünde “yoğun bakım pandemi bakım hizmeti” nin açıklama bölümü okunduğunda; yatarak tedavi gören hastalarda olduğu gibi, yoğun bakımda yatırılan hastaların tanısına “kovid” eklendiğinde, hastaneye hem yoğun bakım hem de pandemi yoğun bakım hizmeti için ödeme yapılacağı anlaşılmaktadır. Bu yoğun bakımda yatan bir hasta için ikinci bir yoğun bakım faturası ödenmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde yoğun bakım servislerinde yatan her hastanın tanısına keyfi olarak kovid tanısı eklenmesi teşvik edilmiştir. Her yoğun Bakinm edilmesi; yoğun bakımların kovid hastaları ile dolu gösterilmesi anlamına gelmektedir. Nitekim basın ve TV’ler hemen bütün yoğun bakımların kovid hastaları ile dolu olduğunu ve yoğun bakımlarda yer kalmadığının reklamını yapmaya başlamıştır. Yoğun bakımda başka bir nedenle tedavi gören hastalar öldüğü zaman, tanılarından birisi de kovid olduğu için, bu hastalar kovidden de ölmüş olmaktadır. Bu yöntemle kovidden ölen hasta sayıları da artırılmış olmaktadır. Sadece bu örnekler, SGK merkezli sağlık hizmeti alım sisteminin nasıl bir dolandırıcılık sistemi olduğunun göstermektedir.
Kovid hastalığı bir virüs hastalığı olup, hastalığın başlangıç aşamasında bir kişinin gerçekten kovid virüsüne bağlı bir enfeksiyon geçirdiğini gösteren tanısal bir testi yoktur. Bir kişinin kovid hastası olabilmesi için kuluçka süresini tamamladıktan sonra soğuk algınlığı belirtilerini göstermesi, yani hasta olması gerekir. HİÇBİR HASTALIK BAŞLAMADAN, HASTALIĞIA ÖZGÜ BELİRTİ VE BULGULAR GELİŞMEDEN TEŞHİS EDİLEMEZ.
Tamamen sağlıklı kişilerin kovid hastası olduğunu göstermek için PCR testi tanısal bir yöntem olarak tayin edilmiş ve hiçbir hastalığı olmayan kişilerde PCR taramalarına başlanmıştır. Gerçek bir pandemi olduğu iddiasını kanıtlamak için olması için her gün 250-300 bin tamamen sağlıklı kişi PCR taramasından geçirilmiştir. Bu testlere göre de on binlerce kişi hasta veya vaka olarak ilan edilmiştir. Bu test sonuçları her gün TV’lerde turkuvaz tablo ile düzenli olarak yayımlanarak, toplum pandeminin ne kadar yaygın ve öldürücü olduğunu konusunda toplum programlanmıştır. Buna ikinci tanıları “kovid olan hastane ve yoğun bakım yatışları eklenmiş; beyin kanaması, organ yetmezliği gibi nedenlerle yoğun bakımlarda ölen hastalar da kovidden ölmüş gibi kayıtlara geçmiştir.
Halk korkutulmuş ve söylenen her şeyi yapacak hale getirilmiştir. Halk bu sözde öldürücü kovid salgınından korunmak için gönüllü olarak ev hapsini kabul etmiştir. Herkes on dakika ara ile eline kolonya sürmeye başlamıştır. Canlı olmayan virüsleri öldürmek için evlerde her şey çamaşır suyu ile yıkanmış; belediyeler sokakları ve caddeleri çamaşır suyu ile dezenfeksiyon yapmaya başlamıştır. Çamaşı suyu kısa sürede astım ve KOAH'a neden olan, virüsler üzerinde hiçbir etkisi olmayan bir sıvıdır. Ayrıca dış ortamda, yüzeylerde, havada, yiyeceklerde virüsler ve kovid virüsü bulunmaz ve hiçbir zaman tespit edilmemiştir. Virüsler hücre stoplazması ve çekirdeğinde bulunan canlı olmayan ve bu nedenle de öldürülemeyen genetik nukleodid yapılarıdır. Bir an için gerçekte olmadığını bildiğimiz halde, havada kovid virüsü bulunduğunu varsayalım: 60-120 nanometre boyutunda (nanometre mm'nin milyonda biri bir uzunluk birimidir) olan bir virüs için maskenin bir engel olmadığı kolayca anlaşılır. Bu; eğer havada virüs varsa atmosferin bulunduğu ve nefes alınan her ortamda virüsün bulunacağı anlamına da gelir. Bu propaganda ve korkutmalarla herkes birbirini kovidli olarak görmeye başlamış; maske, sosyal mesafe, dezenfeksiyon, gönüllü ve zorunlu ev hapsi soytarılığı başaılı bir şekilde uygluanmıştır. İnsanlar bu korkutmalar vepropaganda ile o kadar hipnotize edilip programlanmıştır ki, kovid yasaklarını uygulanması için polise ve güvenlik güçlerine ihtiyaç kalmamıştır. Bu yasakların polisi de bizzat kendisine yasak uygulanan halk olmuştur. Zihni bu şekilde kodlanan halk mesih veya mehdi bekler gibi, bir an için mucizevi kovid aşılarını bekler duruma gelmiştir.
Kovid-19 nasıl bir hastalıktır?
DSÖ nün 44 bin hastaya dayandırdığı araştırma verilere göre virüsün bulaştığı kişilerin:
%81'i hafif atlatıyor
%14'ü ciddi geçiriyor
%5'i ağır hastalanıyor.
% 5’inde yoğun bakım tedavisi gerektiriyor. Ancak kritik seviyede olan hastalarda oksijen desteği, CPAP, BPAP ve mekanik ventilasyon gerekebilir.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51177538 ve
https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/clinical-management-of-novel-cov.pdf
(Bu bilgilerle sıradan bir kişi bile bu pendeminin sahte olduğunu kolayca anlayabilirdi. Bu nedenle bbc ve who daha sonra bu sayfaları kaldırmış veya erişimi engellemiştir.)
Bu bilgileri SGK’nın sağlık hizmeti satın alım ve ödeme sistemi açısından incelediğimizde şunlar ortaya çıkar: SGK kendisi ile sözleşme imzalayan hastanelerden beyana göre hizmet almaktadır. SHS sunduğu veya sunduğunu göstermek istediği hizmete veya tahsil etmek istediği paraya göre hizmet evrakı düzenler ve bunu aylık dönemler halinde kurumun MEDULA sistemine yükler. Sistem bu evrak tutarının % 5’ini SHS’nın yaptığı açıklama (düzenlediği teşhis ve tedavi senaryosuna göre) sözüm ona inceler. Dijital faturaların % 5’i üzerinde sözde bir hakediş denetimi yapılır ve neticede beyan edilen tutar SHS’na ödenir. Bu da muvazaalı bir hakediş denetimi yapılması anlamına gelir.
Bu durumda özel hastaneler ne yapacaktır? Sürekli yapılan TV yayınları ile herkes kendisini bir kovid 19- hastası olarak görmekte ve kendisine mekanik ventilasyon (solunum cihazı) uygulanması gerektiğini düşünmektedir. Ağzının tadının kaçtığını veya burnunun koku alma hissinin kaybolduğunu düşünen herkes kendisinde hastalık bulunup bulunmadığını öğrenmek için hastanelere koşup test yaptırmaya çalışmıştır. TV’ler sürekli olarak koku alma ve ağız tadının kaybolmasının kovid belirtisi olduğunu reklam ederek halkı paranoyak hale getirmiştir.
Özel SHS sahte kovid salgınından da önce de, daha fazla geri ödeme alabilmek için, yoğun bakım tedavisi gerektirmeyen hastaların tedavilerini yoğun bakım tedavisi olarak gösteren faturaları düzenliyordu. Bu daha önceden yaygın olarak uygulanan bir yoğun bakım tedavisi dolandırıcılığı idi. Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’ne eklenen kodlarla yoğun bakım tedavisi gerektiren bir hastalığı olmasa da, yoğun bakım faturası düzenlenen herkese -ayrıca bir sahte faturalama yapmalarına gerek kalmadan- ikinci bir yoğun bakım faturası düzenleme hakkı verilmiştir.
Korono virüs enfeksiyonunun şu an itibarı ile AŞISI yoktur. Virüs tedavisinde etkili veya yararlı bir İLAÇ tedavisi yoktur. SGK daha önce de kendisi ile sözleşme imzalayan bütün SHS’nın sahte yoğun bakım tedavileri için ödeme yapmaktaydı. Daha önce de yoğun bakım tedavisi gerekmeyen veya yoğun bakım tedavisi görmeyen hastalar için hastaneler tek taraflı sahte yoğun bakım faturaları düzenliyor ve bu faturalar SGK tarafından düzenli olarak ödeniyordu. Burada sahte/mükerrer faturalama için hastane teşvik edilerek zorlanmaktadır.
Sağlık Bakanlığı tarafından bazı SHS nın pandemi hastanesi olarak atanması ve Çalışma Bakanlığı’nın (SGK’nın) koronavirüs tedavisinde kullanılan tüm işlemleri SGK geri ödeme kapsamına alındığı belirtmesi üzerine, bazı basın ve TV kanalları, Dünya Bankası tarafından kurulan sağlık sistemini Atatürkçü, kamucu sağlık sistemi olarak övmeye başlamış hem saçma kovid uygulamalarını desteklemiş ve hem de bu sistemin anlaşılmasını engellemiştir.
SONUÇ:
DTÖ’ne verilen taahhütler ve Dünya Bankası tarafından uygulanan ve sürdürülen bu proje için alınan krediler ve banka ile yapılan anlaşmalar göz önüne alındığında Türkiye'de kamucu bir sağlık sisteminin bulunmadığı ve geriye dönüşün mümkün olmadığı kolayca anlaşılacaktır. Türkiye’de Sağlıkta Dönüşüm olarak tanıtılan sağlık piyasa sistemine karşı çıkan bir siyasi hareket ve parti yoktur. Kendilerine yaptıkları her iş ve işlem için performans ödemeleri (kâr payları) yapılarak sistemin ortağı haline getirilen hekimlerin ve sistemden beslenen eczacıların bu kovid dolandırıcılığına karşı çıkması beklenemez.
15.4.2020
KAYNAKLAR
1. 2024 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi
https://ozelhastaneler.org.tr/wp-content/uploads/2023/12/5de71c77-ed9a-4993-83fc-24deab5539dd.pdf
2. SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) Sağlık Uygulama Tebliği-
27/07/2022 SUT Değişiklik Tebliği İşlenmiş Güncel 2013 SUT
EK-2 LİSTELERİ dosyasını aç ve burada bulunan exell listelerine bak.
EK-2A-2 AYAKTAN BAŞ. İLAVE OL. FAT. İŞ. LİSTESİ (Yür. 01.06.2021)
EK-2B HİZMET BAŞI İŞLEM PUAN LİSTESİ (Yür.16.02.2022)
3. Cumhurbaşkanlığının Küresel Grip Salgını (Pandemi) genelgesi. https://www.trthaber.com/haber/saglik/cumhurbaskanligindan-kuresel-grip-salgini-genelgesi-411769.html
12 Nisan 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığının Küresel Grip Salgını (Pandemi) genelgesi. 2019-5 https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/04/20190413-7.pdf
https://hsgm.saglik.gov.tr/depo/Mevzuat/Genelgeler/201-5_Kuresel_Grip_Salgini_Pandemi_Genelgesi.pdf
4. PCR test yöntemini bulan Kary Mullis PCR test yönteminin bir teşhis yöntemi olmadını açıklamıştır.
Kary Mullis explains why his PCR test is not a diagnostic test-25 Nis 2021
Özel hastanelere "pozitif" pandemi ödemesi
06.09.2020 - 14:36Güncelleme: 06.09.2020 - 14:38
Özel hastaneler, COVİD-19 ile mücadelede yeniden devreye alındı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), özel hastanelerin, PCR testi pozitif çıkan hastalara ilişkin tedavi hizmetlerini yeniden ödemeye başlayacak. Geçmişe dönük de ödeme yapılacak. İşte yeni uygulamanın ayrıntıları
Ahmet Kıvançakivanc@haberturk.com
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), covid-19 pandemisinin hız kestiği haziran ayından itibaren, özel hastanelerdeki Covid-19 tedavilerine yönelik ödeme yapmayı durdurmuştu. Özel hastanelerde o tarihten sonra covid-19 tedavisi gören hastalar için sadece standart hasta ödemeleri yapılmaya başlanmıştı.
Kamu hastanelerinde yoğunluğun artması üzerine özel hastaneler yeniden devreye alındı. Haziran ayına kadar olan dönemde tüm covid-19 hastaları için tedavi hizmetlerini karşılayan SGK, yeni mücadele döneminde sadece PCR testi pozitif çıkan hastalara verilen hizmetleri karşılayacak.
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Reşat Bahat, yeniden artış eğilimine giren pandemiyle mücadelede özel hastanelerin devlete ait sağlık kurumlarının yükünü artık paylaşabileceğini söyledi. Bahat, SGK’nın sadece PCR testi pozitif çıkan hastalar için ödeme yapmasının eksiklik olduğuna dikkat çekerek, hastaların sadece yüzde 60’ında PCR testinin pozitif çıktığını belirtti. Hastaları pnomoni, kalp, solunum problemi olduğu zaman hastaneye yatırdıklarını, PCR testi negatif çıksa bile bu belirtilerin hastaneye yatırmayı gerektirdiğini kaydetti. Daha önce PCR testinin pozitif olması zorunluluğu aranmadığını belirten Bahat, “Karar bütün covid-19 hastaları için uygulamaya geçilse iyi olurdu. Yine de bu kararın alınmasında emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.
SGK’nın şu anda başka hastalıklarla ilgili bir ödemesi olmadığını, çünkü normal hastaların hastanelere gelmekten kaçındıklarını ifade eden Bahat, SGK pandemi öncesindeki aylık ödemeyi yapmaya devam etse özel hastanelerin pandemi ile mücadelede çok daha etkin bir şekilde kullanılabileceğini söyledi. Bahat, şöyle devam etti:
“Özel hastanelere ödeme yapmaktan vazgeçtiklerinde eleştirmiştik, ‘pandemi geçti de bizim mi haberimiz yok’ demiştik. ‘Sağlık Bakanlığına göre geçmedi, SGK’ya göre geçti, hangisi doğru’ demiştik. Şimdi de alınan karar dolayısıyla tüm yetkililere teşekkür ediyoruz. İnşallah devamı da gelir. Sağlık Bakanlığına teşekkür ediyorum. Çok enerjik şekilde hastaları yeni açılan hastanelerde çok da güzel tedavi etti. Üniversite ve özel hastaneler üzerindeki pandemi yükünü azalttı. Bu arada biraz yabancı hastanın gelmesi, nefes almamızı sağladı. O zaman hasta sayısı azalmıştı. Şimdi artışla beraber özel sektörün kuvvetli şekilde devreye girmesi gerekecek gibi. Yoğun bakım servislerindeki doluluk giderek yükseliyor.”
GERİYE DÖNÜK ÖDEME YAPILACAK
SGK, yeni kararı geçen hafta özel sağlık kuruluşlarına bildirdi. SGK, 1 Temmuz’dan bu yana yapılan covid-19 tedavileri için de geriye dönük ödeme yapacak.
https://www.haberturk.com/ozel-hastanelere-pozitif-pandemi-odemesi--2795179-ekonomi
Tayyip Erdoğan’ın Pandemi Ödemesi açıklaması (video)
https://disk.yandex.ru/i/XXvE2qTD5D90mA
Yazı şu adresten indirilebilir: https://disk.yandex.com.tr/i/yB3UKDymNdbnoQ
Video bağlantısı: https://www.youtube.com/watch?v=0vNdO7ilvzw
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder